TBMM’nin İlk Başarısı Nedir? Tarihsel Bir Bakış
Bir tarihçi olarak, geçmişi anlamaya çalışırken zaman zaman karşımıza çıkan en kritik anlardan biri, tarihin akışını değiştiren o ilk adımların atıldığı anlar olur. Bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) ilk başarısını incelerken, sadece bir binanın açılışını veya birkaç yasa kabulünü değil, halkın iradesinin, egemenliğinin ve bağımsızlık mücadelesinin simgesi olan o ilk anı anlamaya çalışacağız. Bu yazıda, Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesinin ve cumhuriyetin temellerinin atıldığı, TBMM’nin ilk başarısının ne olduğunu tarihsel bir bakış açısıyla değerlendireceğiz.
23 Nisan 1920: Türkiye’nin Egemenliğine İlk Adım
TBMM’nin ilk başarısının ne olduğu sorusu, Cumhuriyet’in temellerinin atıldığı, halkın iradesinin mecliste temsili noktasında çok kritik bir dönüm noktasına işaret eder. 23 Nisan 1920, sadece Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu simgeleyen bir tarih değil, aynı zamanda halkın egemenliğine olan inancın yeniden doğduğu, ülkenin kaderinin halk tarafından belirleneceği ilk günün başlangıcıdır.
İstanbul’daki Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılması, işgal güçlerinin Türk topraklarına girmesi ve yönetimin İstanbul Hükümeti tarafından yozlaşmış hale gelmesi, halkın ve ordu komutanlarının başka bir alternatif arayışını hızlandırmıştır. Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde başlayan bu sürecin en önemli başarılarından biri, halkın özgür iradesinin temsil bulacağı bir meclisin kurulmasıdır. TBMM, yalnızca savaş kazanmakla kalmamış, aynı zamanda ulusal egemenliği de tarihe kazandırmıştır. Bu başarı, bir halkın kendi kaderini tayin etme hakkını kazanmasının simgesidir.
İlk Adımlar: Kurtuluş Savaşı’nın Başarıyla Birleşen Meclis
TBMM’nin açıldığı 23 Nisan 1920 tarihinden itibaren, Kurtuluş Savaşı’nın dönüm noktalarındaki her zaferle, TBMM’nin gücü ve meşruiyeti de artmıştır. İlk başarısı, saltanatın yıkılmasından sonra halkın iradesinin temsili olarak, devletin dehşet verici bir savaşa karşı birleşmesini sağlamak olmuştur. TBMM, bir yandan savaş sürerken bir yandan da ülkenin yasalarını şekillendirmek, halkı birleştirmek ve ulusal bilinci güçlendirmekle görevlendirilmiştir.
Bu anlamda, TBMM’nin ilk başarısı yalnızca askeri bir zafer değil, aynı zamanda Türkiye’nin bağımsızlık yolundaki ilk siyasi hamlesidir. Kurtuluş Savaşı’nda kazanılan zaferle birlikte, ilk meclisin kararı doğrultusunda egemenlik, halkın temsilcileri tarafından yeniden belirlenmiştir. Bu karar, halkı mutlak bir monarşiden özgür kılmakla kalmamış, aynı zamanda halkın egemenliğine dayalı bir yönetim modelinin de temellerini atmıştır.
Toplumsal Dönüşüm: Hukuki ve Sosyal Devrimler
TBMM’nin ilk başarısı sadece bir askeri zafer veya siyasi zaferle sınırlı değildir. İlk yıllarında, toplumsal dönüşümü hızlandıracak bir dizi önemli adım atılmıştır. Bu dönemde kabul edilen yasalarla birlikte, sosyal ve ekonomik alanlarda köklü değişiklikler gerçekleştirilmiştir. Saltanatın kaldırılması, şeriatın yasaklanması, eğitimde laikleşme adımları ve kadınların toplumsal hayata katılımı, bu dönüşümün en bariz örneklerindendir.
Özellikle kadın hakları, o dönemde dünyadaki birçok ülkeden önce yapılan düzenlemelerle Türkiye’de gündeme gelmiş, kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmiş ve toplumda önemli bir dönüşüm başlamıştır. Hukuki düzenlemelerle, modern Türk toplumunun temelleri atılmıştır. Bu dönüşüm, TBMM’nin yalnızca askeri bir başarıya değil, toplumsal devrimlere de öncülük ettiğini gösteren bir başka önemli başarıdır.
Bugünle Bağlantı: Demokrasi ve Egemenlik
TBMM’nin ilk başarısının, halkın iradesine dayalı bir devlet kurma çabası olduğunu söylemek, bu zaferin bugüne nasıl etki ettiğini anlamamıza yardımcı olur. Bugün, Cumhuriyet’in temelleri üzerinde yükselen demokratik bir Türkiye’de, halkın iradesi, TBMM’nin demokratik yapısı ve katılımcılığı ile devam etmektedir. Ancak zaman zaman demokratik normların ihlali ve güçler ayrılığı ilkesinin zedelenmesi gibi sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu da TBMM’nin ilk başarısının, bugün de korunması ve geliştirilmesi gereken bir miras olduğunu gözler önüne seriyor.
Sonuç: Tarihten Bugüne Bir Başarı Öyküsü
TBMM’nin ilk başarısı, sadece savaşın kazanılması değil, aynı zamanda halkın egemenliğinin kabul edilmesi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurumsal temellerinin atılmasıdır. Bu başarı, bir halkın kendi kaderini tayin etme mücadelesi olarak tarihe geçmiştir. Günümüzde hala, Türkiye’nin demokratik gelişimini ilerletmek ve halkın iradesine dayalı bir yönetim anlayışını korumak, TBMM’nin en büyük sorumluluğudur.
Bu yazı ile geçmişteki bu tarihi başarıyı inceleyerek, günümüzle bağ kurmayı amaçladık. Türkiye’nin demokratikleşme yolunda attığı ilk adımların, bugünkü devlet yapısını nasıl şekillendirdiğini ve hala ne kadar önemli olduğunu görmek, bu başarının sadece bir tarihsel olgu olmanın çok ötesinde olduğunu gösteriyor.